SADAKA
Allah rızası için yapılan, maddi ve manevi her iyiliğe, sadaka denir. Şeytan verdirmek istemese de sadaka vermelidir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Şeytan, fakirleşirsiniz diye korkutup, size cimriliği, çirkin şeyleri emreder, sadaka verdirmek istemez. Allah ise kendi lütfundan size mağfiret ve bol nimet vadediyor. Allah'ın ihsanı geniştir, her şeyi hakkıyla bilendir.) [Bekara 268]
Sadaka farz, nafile bütün yardımlara şamil olduğu için, zekata da sadaka denilmektedir. Fakat sadaka deyince, ilk akla gelen nafile sadakalardır. Sadaka vermekte, dünyevi ve uhrevi pek çok faydalar vardır
Yapılan herhangi bir yardım veya iyiliğin sadaka sayılabilmesi için şu üç özelliğin birlikte bulunması gerekmektedir.
1- Allah rızası için yapılmalıdır,
2- Özellikle fakir ve ihtiyacı olan kişilere yapılmalıdır,
3- Karşılıksız olarak yapılmalıdır.
Sadaka vermenin faydaları nelerdir?
1- Sadakalar günahlara keffaret, cehennem ateşine karşı siperdir. Peygamber Efendimiz, bu hususta şöyle buyurmuştur:
"Bir hurma ile de olsa sadaka verin. Çünkü o bir hurma, açlığı giderir. Su ateşi söndürdüğü gibi hataları da söndürür, yok eder." "Bir hurmanın yarısı ile bile olsa Cehennem ateşinden korunun. Onu da bulamazsanız, tatlı ve güzel söz söyleyin. (Bu da sadaka yerini tutar)."
2- Sadakalar kıyamette, sahibini mahşer gününün dehşetinden korur. Peygamberimiz bu hususu şu şekilde belirtmişlerdir:
"Kıyamet günü hesap görülünceye kadar, herkes sadakasının gölgesinde olacaktır."
3- Sadakalar Cenab-ı Hakk`ın gazabını da söndürür. Hadiste: "Gizli sadaka, aziz ve celil olan Allah Teala`nın gazabını teskin eder" buyurulmuştur.
4- Sadakalar bela ve musibetleri de def`ederler. Peygamberimiz:
"Sadaka, belaları def`eder" buyurmuştur. İnsan, kendisinden bir şeyler isteyen kimseyi boş çevirmemeli, elinden geldiğince ona bir şeyler vermeye çalışmalıdır. Resulüllah Efendimizin şu ikazını hiçbir zaman unutmamalıdır: "Sail (dilenci) sadık olup, cidden muhtaç halde ise, onu kovan felah bulmaz."
Sadaka kimlere verilir?
Evlenerek başka aileye gitmiş ihtiyaç sahibi kız kardeşlere, ayrılmış oğlan kardeşlere, bunların çocuklarına, yani yeğenlere, amcalara, dayılara, bunların çocuklarına, hala ve teyzelere, kayınvalideye, kayınpedere, damada, geline ve akraba olmayan diğer ihtiyaç sahipleri konu komşuya, ihtiyaç sahibi öğrencilere zekat ve fitre verilmelidir.
Diğer sadakalarda olduğu gibi, verilişte öncelik sıralaması; ihtiyaç sahibi yakın akraba, yoksa uzak akraba, yoksa komşu, yoksa bulunduğunuz yerden başlayarak, ihtiyaç sahibi diğer gruplardır.
Sadaka-i cariye
Öldükten sonra da, amel defterimize sevap yazdıran sadakadır. Sadaka-i cariye, cami, çeşme, yol yapmak, ağaç dikmek, faydalı ilmi eser bırakmak gibi insanlara faydası dokunan her çeşit iyi işlerdir.(İnsan ölünce, üç şey hariç ameli kesilir: Sadaka-i cariye, faydalı ilmi eser bırakmak veya ona dua ve istiğfar edecek salih evlat.)[Müslim]
Herkes cari sadaka olarak cami yaptıramaz, ilmi eser yazamaz. Ama kolayı var. Faydalı bir eserin dağılmasına sebep olmak da, o kitabı yazmak gibi sevap getirir. Bir hadis-i şerif meali:(Mümine, öğrenip yaydığı ilmin sevabı, ölümünden sonra da devam eder.) [İbni Mace]
Faydalı eserden maksat, dinimize dünyamıza faydalı olan her eser buna dahildir. Fıkıh kitabı, tefsir kitabı, ilmihal kitabı, tıp, fizik, kimya kitabı faydalı kitaplardandır. Kasetler, CD’ler, filmler faydalı olmak şartı ile hepsi sadaka-i cariye hükmündedir. Faydalı olmak şartı ile bir radyo, bir televizyon, bir gazete, bir dergi, bir internet sitesi gibi her çeşit yayın, sadaka-i cariyeye dahildir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Unutulmuş bir sünnetimi meydana çıkarana yüz şehit sevabı vardır.) [Hakim] (Ya bir farzı veya vacibi meydana çıkarmanın sevabının ne kadar çok olduğu buradan anlaşılmalıdır.)
Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdıkları, hakiki din kitaplarına uyanlara yüzlerce şehit sevabı verilir. Sünnete yapışmak, sünneti ortaya çıkarmak Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını öğrenmekle olur.
Allah rızası için yapılan, maddi ve manevi her iyiliğe, sadaka denir. Şeytan verdirmek istemese de sadaka vermelidir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Şeytan, fakirleşirsiniz diye korkutup, size cimriliği, çirkin şeyleri emreder, sadaka verdirmek istemez. Allah ise kendi lütfundan size mağfiret ve bol nimet vadediyor. Allah'ın ihsanı geniştir, her şeyi hakkıyla bilendir.) [Bekara 268]
Sadaka farz, nafile bütün yardımlara şamil olduğu için, zekata da sadaka denilmektedir. Fakat sadaka deyince, ilk akla gelen nafile sadakalardır. Sadaka vermekte, dünyevi ve uhrevi pek çok faydalar vardır
Yapılan herhangi bir yardım veya iyiliğin sadaka sayılabilmesi için şu üç özelliğin birlikte bulunması gerekmektedir.
1- Allah rızası için yapılmalıdır,
2- Özellikle fakir ve ihtiyacı olan kişilere yapılmalıdır,
3- Karşılıksız olarak yapılmalıdır.
Sadaka vermenin faydaları nelerdir?
1- Sadakalar günahlara keffaret, cehennem ateşine karşı siperdir. Peygamber Efendimiz, bu hususta şöyle buyurmuştur:
"Bir hurma ile de olsa sadaka verin. Çünkü o bir hurma, açlığı giderir. Su ateşi söndürdüğü gibi hataları da söndürür, yok eder." "Bir hurmanın yarısı ile bile olsa Cehennem ateşinden korunun. Onu da bulamazsanız, tatlı ve güzel söz söyleyin. (Bu da sadaka yerini tutar)."
2- Sadakalar kıyamette, sahibini mahşer gününün dehşetinden korur. Peygamberimiz bu hususu şu şekilde belirtmişlerdir:
"Kıyamet günü hesap görülünceye kadar, herkes sadakasının gölgesinde olacaktır."
3- Sadakalar Cenab-ı Hakk`ın gazabını da söndürür. Hadiste: "Gizli sadaka, aziz ve celil olan Allah Teala`nın gazabını teskin eder" buyurulmuştur.
4- Sadakalar bela ve musibetleri de def`ederler. Peygamberimiz:
"Sadaka, belaları def`eder" buyurmuştur. İnsan, kendisinden bir şeyler isteyen kimseyi boş çevirmemeli, elinden geldiğince ona bir şeyler vermeye çalışmalıdır. Resulüllah Efendimizin şu ikazını hiçbir zaman unutmamalıdır: "Sail (dilenci) sadık olup, cidden muhtaç halde ise, onu kovan felah bulmaz."
Sadaka kimlere verilir?
Evlenerek başka aileye gitmiş ihtiyaç sahibi kız kardeşlere, ayrılmış oğlan kardeşlere, bunların çocuklarına, yani yeğenlere, amcalara, dayılara, bunların çocuklarına, hala ve teyzelere, kayınvalideye, kayınpedere, damada, geline ve akraba olmayan diğer ihtiyaç sahipleri konu komşuya, ihtiyaç sahibi öğrencilere zekat ve fitre verilmelidir.
Diğer sadakalarda olduğu gibi, verilişte öncelik sıralaması; ihtiyaç sahibi yakın akraba, yoksa uzak akraba, yoksa komşu, yoksa bulunduğunuz yerden başlayarak, ihtiyaç sahibi diğer gruplardır.
Sadaka-i cariye
Öldükten sonra da, amel defterimize sevap yazdıran sadakadır. Sadaka-i cariye, cami, çeşme, yol yapmak, ağaç dikmek, faydalı ilmi eser bırakmak gibi insanlara faydası dokunan her çeşit iyi işlerdir.(İnsan ölünce, üç şey hariç ameli kesilir: Sadaka-i cariye, faydalı ilmi eser bırakmak veya ona dua ve istiğfar edecek salih evlat.)[Müslim]
Herkes cari sadaka olarak cami yaptıramaz, ilmi eser yazamaz. Ama kolayı var. Faydalı bir eserin dağılmasına sebep olmak da, o kitabı yazmak gibi sevap getirir. Bir hadis-i şerif meali:(Mümine, öğrenip yaydığı ilmin sevabı, ölümünden sonra da devam eder.) [İbni Mace]
Faydalı eserden maksat, dinimize dünyamıza faydalı olan her eser buna dahildir. Fıkıh kitabı, tefsir kitabı, ilmihal kitabı, tıp, fizik, kimya kitabı faydalı kitaplardandır. Kasetler, CD’ler, filmler faydalı olmak şartı ile hepsi sadaka-i cariye hükmündedir. Faydalı olmak şartı ile bir radyo, bir televizyon, bir gazete, bir dergi, bir internet sitesi gibi her çeşit yayın, sadaka-i cariyeye dahildir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Unutulmuş bir sünnetimi meydana çıkarana yüz şehit sevabı vardır.) [Hakim] (Ya bir farzı veya vacibi meydana çıkarmanın sevabının ne kadar çok olduğu buradan anlaşılmalıdır.)
Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdıkları, hakiki din kitaplarına uyanlara yüzlerce şehit sevabı verilir. Sünnete yapışmak, sünneti ortaya çıkarmak Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını öğrenmekle olur.